İspanya "Değişimin Ülkesi"

İspanya "Değişimin Ülkesi"

Granada- Gırnata

Granada


Granada
Granada Bayrağı
Granada, Arap dönemindeki adıyla Gırnata, İspanya'nın güneyinde, Endülüs bölgesinde oldukça şirin bir şehir. Bu şehir, adını Gırnata Emirliğini kuran Beni Ahmer (Kırmızıoğulları) hanedanından alan El Hamra (Kırmızı) Sarayı sayesinde bir hayli turisti ağırlıyor. Ekonomi çoğunlukla turizme bağlı.


El Hamra Sarayı
El Hamra Sarayı: Sevilla Emirliğinin İspanyollar tarafından yıkılmasından sonra Arap soylularından Muhammed Bin Ahmer yeni bir merkez arayışı için geldiği Granada'da yerleşim kararı aldıktan sonra bir tepe üzerinde eski bir kalenin olduğu yere sarayını yaptırmaya başlamış. İspanya'nın geri kalanı İspanyollara geçince bu kente sıkışan Araplar, bir korkuyla yaşamışlar. 260 yıl yaşayan bu emirliğin tüm emirleri ve aileleri, hatta diğer yöneticiler bu sarayın içinde yaşamışlar. O yüzden bir tepe üzerinde kurulan El Hamra, her emirin ekledikleriyle sürekli büyümüş. Bu tepeye suyun çıkarılması da o dönem için bir mühendislik harikası. El Hamra'nın adı da sarayın kırmızı topraktan yapılmasıyla alakalı olabilir.

El Hamra 1984'te UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girmiş. İspanyollar yüzyıllar boyunca kaderine terk edilmiş, Napolyon tarafından üs olarak kullanılmış hatta Napolyon'un askerleri tarafından havaya uçurulacakken Granada halkının karşı koyuşuyla kurtarılmış bu sarayı günümüzde eski halinde canlandırmaya çalışmışlar. Has bahçe, diğer bahçeler, bostanlar yeniden düzenlenmiş. El Hamra'yı asıl gösteren bence bu bahçeler. İki buçuk asır saray içinde sıkışıp kalan emirler, sultanlar, cariyeler için bu bahçeler bir hayat alanı olmuş.







El Hamra'nın ilk bölümü bir kale. Bu kalede üst üste geçmiş 3 tabaka görülüyor. Müthiş güvenlik önlemleri düşünülerek yapılmış. Kulelerden her gelen görülüyor. Alt taraftan giriş kapısından izinsiz geçmek mümkün değil. Kaleye giren yabancılar ve tüccarlar aşağıda, askerler bir üst katta, diğer yöneticiler en üstte yer almış. Bu kadar iyi dizayn edilmiş bu kale-saray 1492'de düşmüş. Kastilya Kralı ve Aragon Kraliçesi evlenip güçlerini birleştirdikten sonra Papa'nın da yönlendirmesiyle Müslümanları ve Yahudileri İspanya'dan çıkarmak için harekete geçmişler. Emir kenti teslim etmeyi reddedince uzun bir kuşatma ile Granada'yı zayıflatmışlar. İspanyollar bu kuşatmada Çinlilerden öğrendikleri tüfeği daha da geliştirip kullandıklarından surlardaki askerleri kolay bertaraf etmişler. Kuşatma İspanyollar için başarıya ulaşınca Granada'da yaşayan Müslüman ve Sefarad Yahudileri için katliam zamanı başlamış.  Barbaros ve kardeşi Hızır Reis başta olmak üzere Türk korsanları bu insanlardan kurtarabildiklerini Anadolu'ya ve İstanbul'a getirmişler. İzmir, Edirne ve İstanbul'da 40'lı yıllara kadar yaşayan Türkiye Yahudileri bu zamanda getirilen insanların torunlarıdır.

El Hamra'nın bir kısmı 16. yüzyılda Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken (V. Carlos) tarafından yıkılmış. Bu kral buraya  kendi için bir saray yaptırmış. El Hamra'nın ruhuna uymayan bu sarayın içinde bir de müze bulunuyor.
Şarlken'in yaptırıp hiç kullanmadığı sarayı

El Hamra'nın girişi 25 Euro. Kendi tur rehberinizin yanına bir de İspanyol rehber veriliyor. Bizim şanslı günümüzdü. El Hamra'yı sabah ziyaret edebildik ve hava da kapalıydı. Böyle olmasaydı bu açık hava sarayını gezmek sıcak yüzünden çok zor.

Granada Kenti:  Bu şehirde hakikaten çok turist var. Restoranlar ve kafeteryalar hep dolu. Bu kadar turisti El Hamra çekiyor. Granada Katedrali, Alcacieria (El Kayseri) adlı Arap çarşısı da görülen yerler arasında. 


Granada Katedrali



40 Euro'ya 1 kg antrikot sipariş ettik. Isıtılmış döküm tava ortaya geldi. Duman çıkara çıkara mühürleme yaptık. Herkes bizi seyretti, ama 4 kişi afiyetle yedik. Tava soğudukça yenisi geliyordu.



Katedralin arkasındaki alan
Bumerang - Yazarkafe